Bilirsin aslaları, olmazları, imkansızlar vesaireleri,
Bilirsin de anlar mısın sanki?
Küskün tanrına önce okkalı bir sitem çekip;
Sonra tuhaflaşarak sığınıp dua edersin..
Umutsuzsundur..
Aşka zaman, acıya neşe dermansa da,
Umuda çare bulunamıyor işte...
Unuttuğum bir duygunun tam ortasındayım...
Ne sağım ne solum işte arada kaynadım...
Şimdi sana saçma gelecek onca satırın ardında tek aşk olmaması...
Bana da saçma geliyor, geceler boyu seni düşündükten sonra...
Dün gece seni özlemeden uykuya daldığımı anlamak..
Şimdi sana son kez saçma gelecek.. belki son kez bana da..
seni hala seviyorum demek..
o merdivenin başında oturarak..
Önce yırtıp atamadığım resmini çıkardım çekmeceden,
Sonra soğuk bir kışın sonunu anımsatan bir şarkı seçtim.
Ve kitap arasında kuruttuğum bir laleyi soldurdum.
Gecenin ikisi hangi sürtüğün koynundasın şimdi..
İyi değilim.. Hiç iyi değilim..
Ayrılığın gidişin, aylar sonra dirilişin kadar yakmamıştı canımı...
Giderken bir şeyini unutma herşeyini al lütfen
Anılarıda topla
Fotoğrafları mektupları yastığını
Yastığında bıraktığın saçlarını
Herşeyi topla ki
Bir bahane bulup kapına gelemeyeyim.
Kendimden tiksiniyorken
Beni benden alanlar geri bana iade edip
İçimi dışımı benle doldururken
Kimi- neyi nadasa bırakıp çekip gidiyormuşum ?
Gülüşüm bir yerlerde birinin hatıra defterinde kaldı
Tebessümlerim bir terminalde gidene el sallıyor
Ağlamalarım köprüden bin kere kendini atıyor
Faili meçhul hisler arasında gömülüyorum...
Sen anlamasan da gizli gizli seyrederim seni...
Başardığın her güzel şeyi sessizce alkışlar ellerim.
Belki ellerimi tutmayacaksın..
Belki ellerimi tutsan bırakmayacaksın..
O güne kadar hamur kalbim..
Sen duymasan da gizli gizli çağırırım seni..
O seyrettiğin kalabalıkta bir gölge de olsam.
Belki arkana bakarsan görürsün..
Bakana kadar hamur kalbim....
Hiç kırılmayacak.
İki düşman cephe gibiyiz
Silahsız savunmasız savaşır gibi
Sinsice yarışıyor inatlar,
suskunluğun en büyük darbe
Arkamı döndüğüm an vuracaksın beni kalleşçe
Unla suyu öyle bir ayarla ki ne cıvıklaştır beni ne katılaştır..
Avcunun içinde tut bırakma, aklının almadığı şekillerle süsle beni
Canımı yakarken alevler, kızarırken üzerimdeki yumurtalar
İzle beni fırının camından, zevk al yaptığın eserden..
Saatlerini verdiğin emeği, dişlerinin arasında iyice çiğneyerek harca.
Kulak memesi kıvamı aşkımızdan geriye kırıntılarım kalsın yerlere dökülen
Kışı geçirmek için evine götüren bir karıncanın sırtında..
